AA
ABD’de yeni nesil F-16 cenk uçaklarının üretildiği tek tesis görüntülendi. Tesis, Türkiye’nin siparişleri onaylandığında kapasitesinde değişikliğe gidecek.
Lockheed Martin’in üretim tesisi, Cenup Carolina eyaletinde bulunuyor. Duyarlı bilgilerin tutulduğu üs, Block 70 ve 72 serisi uçakların üretildiği tek yer olarak göze çarpıyor.
Dünyanın 8 ülkesindeki 470 değişik tedarikçiden gönderilen parçaların bir araya getirilmiş olduğu Greenville’deki yapınak, Lockheed Martin tarafınca “mükemmeliyet merkezi” olarak tanımlanıyor. Uçakların montajı, kontrol uçuşları ve müşterilere teslimatı bu üste yapılıyor.
Lockheed Martin Entegre Muharip Tayyare Grubu, Havacılık Stratejisi ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Aimee P. Burnett, Greenville’de bugüne dek 8 F-16 Block 70 uçağının testlerinin tamamlanarak uçar hale getirildiğini söylemiş oldu.
131 sipariş aldılar
Ayda 4 tayyare üretim hızına ulaşmak için son aşamada olduklarını dile getiren Burnett, Bahreyn, Bulgaristan, Slovakya, Tayvan, Ürdün ve biri de adı açıklanmayan toplam 6 ülkeden 131 sipariş aldıklarını belirtti.
Greenville fabrikasının, şimdiye kadar bu siparişlerin 9’unu ilgili ülkelere teslim ettiğini özetleyen Burnett, yapınak hedeflediği üretim hızına ulaştığında bile mevcut siparişlerin tamamlanmasının 3 yılı bulduğunu beyan etti.
Türkiye’nin 40 tane F-16 talebi
Burnett, aralarında Türkiye’nin 40 tane F-16 Block 70 talebinin de yer almış olduğu 300 uçağın satış sürecinin devam ettiğini ve yeni siparişin kesinleşmesi durumunda da üretim kapasitesinin tekrardan gözden geçirileceğini kaydetti.
“Türk müdafa sanayisiyle iş birliğimiz 1980’lere dayanıyor”
F-16 projesinin daha rekabetçi fiyatlar ve şartlar sunabilmesi için daima değişik tedarikçilerle yeni fırsatlar yapmaya çalıştıklarına işaret eden Burnett, şu şekilde dedi:
Türkiye ile geçmişte fazlaca uzun bir ortaklığımız oldu. Türk müdafa sanayisiyle eskiye, 1980’lere dayanan bir iş birliğimiz var.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) ile başlamıştı bu. Bu tayyare programını desteklemek için, Türkiye’de yaptığımız ortak montajla fazlaca mühim bir iş yapmıştık.
Burnett, ABD ve Türkiye arasındaki görüşmeler neticesinde Block 70 üretiminde de Türkiye ile iş birliği imkanı bulunduğunu dile getirdi.
Yeni F-16’larda yaşam kurtaran otonom teknolojiler
Block 70 ve 72 serisi F-16’larda en mühim özellik olarak, F-35’lerde kullanılanlara benzer radar teknolojisine haiz olması gösteriliyor. Northrop Grumman SABR APG-83 radarı yardımıyla pilot, daha geniş bir görüş yarıçapına haiz oluyor.
Dost ve düşman unsurları ekranında daha erken görebilen pilot, çoklu bağlaşık tayyare ve kara unsurlarıyla yazışma kurabiliyor.
Kokpitteki ekranlar da eskisine nazaran fazlaca daha büyük ve grafik özellikleri daha yüksek çözünürlük kalitesine haiz. Pilotun, renkli hareketli haritaları, genişletilmiş havadan havaya durum göstergeleri ve yakınlaştırma işlevselliği yardımıyla her katmanda muharebe alanı algısı artıyor.
Her ayrıntıyı gözden geçiriyorlar
Eski bir Amerikan Hava Kuvvetleri cenk pilotu olan Ryan Blake, şimdilerde Lockheed Martin’in ürettiği yeni nesil F-16’ların her ayrıntısını gözden geçirmekle görevli kontrol pilotu.
Amerikan Hava Kuvvetlerinde de F-16’larla uçan Blake, uçakta seneler içinde meydana getirilen değişimleri bir pilot gözüyle değerlendiriyor.
Tek düğmeyle uçağı toparlamak mümkün
Pilotların güvenliğini ilgilendiren Yer Çarpışması Önleme Sistemi (Auto GCAS) bulunan ve 9G kuvvetine kadar dönüşleri rahatça icra eden F-16’ların kıvraklıkları ve dik tırmanma açılarıyla bilindiğini özetleyen Blake, şunları kaydetti:
Hava muharebelerinde ‘it dalaşı’ olarak tanımlanan ve pilotların düşman uçaklarını kovalarken yapmış olduğu keskin manevralar esnasında, basıncın ve adrenalinin de etkisiyle ufuk çizgisi algısı kaybolabilir.
Deniz ve sema maviliğinin birbirine karıştığı senaryolarda bu durum daha fazlaca oluyor. Block 70’lerde bu sorunda yada acil durumlarda pilotun bir tek düğmeye basmasıyla, tayyare toparlanıp ufuk çizgisine nazaran konumlanıyor.
13 pilotun yaşamını kurtaran teknoloji
Blake, F-16’larda kendisini en fazlaca heyecanlandıran özelliklerden birinin, otonom güvenlik sistemi olarak malum “yere çarpma önleyicisi” bulunduğunu dile getirdi.
Bu sistemin uçağın yere yakınlığını algıladığını ifade eden Blake, hıza ve yakınlık durumuna nazaran de sistemin devreye otomatik girerek uçağı güvenli yüksekliğe çıkardığını kaydetti ve ekledi:
Herhangi bir nedenle pilot dönem dışı kalırsa, bu yüksek G kuvveti sebebiyle yada hedefe kilitlenmeye odaklandığı için yada herhangi başka bir nedenle pilot irtifayı takip etmezse tayyare pilotun yaşamını kurtarabilir. Halihazırda bu teknoloji 13 pilotun yaşamını kurtarmış durumda.
Süre 12 bin saate kadar yükseltildi
50 senelik F-16 tarihinin 40 yılına bilfiil tanıklık eden Proje Direktörü ve Başmühendisi Mike McSpadden, Block 70’lerin her ayrıntısına hakim.
Uçağın elektronik uçuş sistemlerindeki değişimler kadar, Block 70’in beden yapısında da güçlendirmeler yapıldığını bildiren McSpadden, daha önceleri 8 bin saat uçuş ömrüne haiz F-16’ların yeni nesil uçaklarında bu sürenin 12 bin saate kadar yükseltildiğini kaydetti.
Block 70’in beden yapısında da güçlendirmeler yapılmış oldu
ABD Hava Kuvvetlerinin, Block 50 güvdesinde yapmış olduğu araştırma sonucu geliştirilebilecek bazı noktalar belirlediğini hatırlatan McSpadden, şu şekilde dedi:
Block 70 gövdesinin 26 bölgesinde iyileştirmeler yaptık. Bu da uçağın servis ömrünü yüzde 50 artırdı. Bu da daha azca, daha uzun denetim döngüleri anlamına geliyor.
McSpadden, yaptıkları bu çalışmaların platformun uçuş maliyetlerini daha da azalttığını belirtti.
Türkiye’nin yeni F-16 talebi ABD’de Kurultay aşamasını tamamladı
Türkiye’nin 5. nesil cenk uçağı ihtiyacından bağımsız olarak, Türk Hava Kuvvetleri F-16 cenk uçağı filosunu güncellemek için ABD’den yeni taleplerde bulunmuştu.
Buna nazaran Türkiye, ABD’den 40 tane yeni F-16 Block 70 cenk uçağı ve envanterindeki 79 tayyare için modernizasyon kiti talep etmişti.
Türkiye’nin bu isteği ABD Kurultay sürecini tamamlamış, taraflar içinde nihai sözleme için görüşmeler başlamıştı. Süreç tarafların görüşmeleriyle devam ediyor.
Türkiye, değişik nesillerden 230’u aşkın uçakla ABD’den sonrasında en büyük ikinci F-16 filosuna haiz ülke olma özelliği taşıyor.
Haber Deposu: Anadolu Ajansı (AA)