CHP Genel Başkanı Özgür Hususi, 2 gündür yoğun temaslar içinde. Dün meydana gelen zamanı görüşmenin detaylarını Hususi bugün DEM Parti başkanlarıyla görüşmesinin peşinden deklare etti. Hususi, “Dün meydana gelen toplantının Türkiye demokrasisi açısından mühim bir kilometre taşı bulunduğunu ifade etmek isterim” dedi. Öte taraftan DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, yeni anayasa tartışmasına ilişkin “Bir içtenlik, normalleşme ve yol temizliğine gereksinim var. Bu şekilde bir durumda DEM Parti olarak üzerimize düşen tüm vazife ve sorumlulukları yerine getireceğiz” mesajını verdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Hususi’i ziyaret etti. CHP genel merkezine gelen Hatimoğulları ve Bakırhan’ı Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer kapıda karşıladı.
Ortalama 2 saat devam eden görüşmenin peşinden CHP Genel Başkanı Hususi ve DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları ortak basın açıklaması yapmış oldu.
Hususi, mahalli seçim neticeleri, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un CHP ve DEM’e yapmış olduğu ziyaretler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi ve gündeme ilişkin öteki mevzularla ilgili düşünce alışverişinde bulunduklarını söyleyerek, ziyaretlerinden dolayı Bakırhan ve Hatimoğulları’na teşekkür etti.
Bakırhan da CHP’nin mahalli seçimlerdeki başarılarından dolayı Hususi’i kutlama ettiklerini, Türkiye ve bölgedeki gelişmeler üstüne konuştuklarını açıkladı.
Gelecek günlerde karşıcılık partileri olarak daha çok bir araya geleceklerini bildiren Bakırhan, “(Yeni anayasa) Bir içtenlik, normalleşme ve yol temizliğine gereksinim var. Bu şekilde bir durumda DEM Parti olarak üzerimize düşen tüm vazife ve sorumlulukları yerine getireceğiz.” diye konuştu.
Hatimoğulları ise DEM Parti heyetini kabul eden Hususi’e teşekkür ederek, şunları söylemiş oldu:
“Siyasetin ayrıştırmadığı, kutuplaştırmadığı, tam tersi toplumsal problemler çerçevesinde işçilerin, emekçilerin, yoksulların, hanımefendilerin yaşadığımız ekolojik sorunların, can yakıcı olan zelzele benzer biçimde bir süreci atlatmışken biz tüm bu sorunların siyasetler içinde kuvvetli bir koordinasyonla konuşulabileceği, tartışılabileceği ve çözümler üretilebileceğinin tohumlarının ekilmesi icap ettiğini düşünüyoruz.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞMESİNİ ANLATTI
Hususi, açıklamaların peşinden, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin içeriğine ilişkin soruları yanıtladı.
Görüşmedeki oturma düzenine ilişkin bir sual üstüne Hususi, aşılmış bir krizi konuşmanın anlamlı olmadığını belirterek, “Orada ortaya çıkan tablo ve aramızdaki görüşmeden sonrasında Sayın Erdoğan’ın Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir ziyaret yapma talebini iletmesiyle beraber olabilecek en iyi şekilde çözümlenmiş oldu.” dedi.
Hususi, şöyleki konuştu:
“Burada artık dönerek de yeniden bir değerlendirme yapmayı doğru bulmam. Nezaketli de bir davranış olmaz. Kamuoyunun gündeminde ne var ise hepsini dün Sayın Erdoğan ile konuşma imkanı bulduk. Ortaya koyduğum gündemlerin tamamını kendisi dinledi, not alındı. Ikimiz de Sayın Erdoğan’ın yapmış olduğu değerlendirmeleri dinledik. Dün meydana gelen toplantının Türkiye demokrasisi açısından mühim bir kilometre taşı bulunduğunu ifade etmek isterim.”
Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonunun demokrasi için hep yıkım bulunduğunu vurgulayan Hususi, 1977-80 arasının, iktidarla ana muhalefetin el sıkışmadığı, konuşmadığı bir dönem bulunduğunu hatırlattı.
Hususi, “Türkiye’de ana muhalefetle, iktidarın ve tüm siyasal partilerin birbirleriyle konuşabilen, el sıkışabilen her şeyde anlaşmak mümkün değildir fakat tartışabilen bir çizgide kalmalarını son aşama mühim buluyoruz. Dün meydana gelen konuşmalar, tartışmaların bu anlamda iyi mi netice verdiğini gelecek günlerde, haftalarda, aylarda ikimiz de takip edeceğiz.” dedi.
ESKİ BÜYÜKELÇİ TAN’IN KATILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde CHP İstanbul milletvekili eski büyükelçi Namık Tan’ın da olmasına ilişkin soruya Hususi, şu cevabı verdi:
“Sayın Cumhurbaşkanı ziyaret etmeden ilkin seçilmiş son yansız Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer’e bir ziyarette bulundum. Ziyaretim hem kendisinin bana nazik kutlama mesajına teşekkür etmek içindi hem de bir cumhurbaşkanıyla yapılacak görüşmeden ilkin kendisinin önerilerini almak ve bazı sorularıma kendisinden yardım istemek üzereydi. Bana uyarısı şöyleki oldu, Cumhurbaşkanlığının hususi kaleminin ve protokol müdürlüğünün bir büyükelçi bulunduğunu, onun için benim de partimde bulunan büyükelçilerden birini görevlendirmek suretiyle bu protokol akışını, randevulaşmayı ve devamını hususi kalemimizle koordineli bir büyükelçinin götürmesinin doğru olacağını ifade ettiler. Ben de partimizde vazife icra eden Namık Tan’ı görevlendirdim. Kendisi de hem Cumhurbaşkanlığı protokol başkanıyla hem de hususi kalem müdürüyle dün meydana gelen görüşmenin detaylarını görüştüler. Böylece iki büyükelçinin görüşmeyle ilgili not tuttukları bir süreci hep beraber yaşadık.”
“İSTANBUL DEPREMİ ÜLKE İÇİN BİR BEKA SORUNUDUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Zelzele Bakanlığı ile ilgili tavsiye sunup sunmadığı sorulan Hususi, Zelzele Bakanlığının kurulmasını önemsediğini söylemiş oldu.
Türkiye’nin en mühim kalım problemlerinden bir tanesinin hazırlıksız yakalanılacak olan İstanbul depremi bulunduğunu vurgulayan Hususi, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:
“İstanbul depreminde milyonlarca şahıs ölebilir. İstanbul depreminin yaşandığında eğer tam hazır değilsek Türkiye ekonomisi çöker. Türkiye’nin ek olarak finans dünyası ile irtibatı kesilir. Türkiye’nin bazı şirketlerinin yöneticilerini ve o şirketlerin yönetim merkezlerini kaybederiz. Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasındaki bağlantısı ortadan kalkabilir. O şehre insani yardım ulaştırmak da olanaksız hale gelebilir. Bu sorun ne iktidarın tek başına bir meselesidir, ne o kenti yöneten belediyenin tek başına çözebileceği bir meseledir, ne de muhalefete karşıcılık alanı tanıyacak bir durumdur. Bu meselenin kendisi ülke için bir kalım sorunudur.”
“ERDOĞAN’A BAKANLIK KURMASINI ÖNERDİM”
Erdoğan ile zelzele bakanlığı üstüne konuştuklarını bildiren Hususi, “Sayın Erdoğan’a bir zelzele üstüne, adı direkt zelzele bakanlığı olarak konur mu, yoksa naturel afetlerle savaşım ve depreme hazırlık bakanlığı mı olur fakat bir bakanlık kurmasını önerdim.” dedi.
Hususi, şöyleki devam etti:
“Dahasını önerdim, mecliste grubu bulunan tüm siyasal partilerden birer bakan yardımcısı talep etmesi durumunda ben partimden bir bakan yardımcısı görevlendireceğimi ve depreme meselesini politika üstü bir halde ele almanın, siyasetin kısır tartışmalarının dışına çıkarmanın, bir kalım sorununu el birliği ile ortadan kaldırmanın önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundum. Sayın Cumhurbaşkanı dikkatle takip etti, not aldı ve not aldırdı. Sadece bu mevzuda biliyorsunuz ki, Anayasa gereği yeni bakanlıklar kurulması kendi yetkisindedir. Kendi uhdesindedir. Iyi mi bir adım atacağını bilmiyorum. Kurulmasını önemserim. Partimizden talep olduğu takdirde zelzele bakanlığına bir bakan yardımcısı vermeyi siyasal açıdan değil insani açıdan, vicdani açıdan ve o gün pişman olmamak için almamız lüzumlu mesuliyet olarak görürüm.”
DEM PARTİLİ BELEDİYELERDEKİ TARTIŞMALAR… “YANLIŞ İLETİŞİM DÜZELTİLDİ”
Hususi, bazı DEM Parti belediyelerinde İstiklal Marşı ve bayrağa yönelik iddialar üstüne sorulan soruya, “Vakalar yaşandığında diyalog halindeydik. Birincisi bir Mustafa Kemal Atatürk’e ve Sayın Erdoğan’a saygısızca ifadenin DEM Parti Eş Başkanları tarafınca sarf edilmiş olduğu noktasındaki yanlış yazışma kendileri tarafınca düzeltildi. Arkasından kolluk güçlerinin yapmış olduğu soruşturma ve kovuşturma aşamasında da netleşti. DEM Parti’nin seçilmiş başkanları değildi onu söyleyenler. İkinci husus da bayrak mevzusu. O mevzuda ben her iki Sayın Eş Başkanın yapmış olduğu açıklamaları DEM’in kurumsal tavrı olarak görüyoruz.” yanıtını verdi.
HATİMOĞULLARI: BUNU KAYYUM ATAMAK İÇİN ZEMİN HAZIRLAMA OLARAK OKUYORUZ
Aynı suali cevaplayan Tülay Hatimoğulları ise “Bu mevzuda her iki eş başkan ve yerelde belediyelerimiz açıklamalarını yapmış oldu. Bizlerin bayrakla, sembollerle hiçbir şekilde hiçbir problemi yok. Yansıtılan haberler asla doğru değildir. Bunu kayyum atamak için bir zemin hazırlama olarak okuyoruz. Bir yönlendirme, dezenformasyon olarak okuyoruz. Dem Parti olarak bayrakla, sembollerle asla hiçbir sorunumuz yoktur.” dedi.
(AA)
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2024/05/18758233-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}