Ziraat ve Orman İl Müdürlüğü, Trakya’daki ayçiçeği tarlalarını salgın eden davet tırtılları için çiftçilere havadan ilaçlama uyarısında bulunmuş oldu.
Ormanların peşinden ziraat alanlarında da “dumansız yangın” olarak tabir edilen nebat zararlılarına yönelik alarm verildi.
Trakya’da çiçekleri açarak, tarlaları sarıya boyayan ve çiftçisinin ‘sarı gelin’ olarak adlandırdığı ayçiçeği tarlalarını ‘davet tırtılı’ salgın etti.
Edirne şehir merkezi, Havsa, Uzunköprü, İpsala ve Enez ilçelerinin yanı sıra Tekirdağ ve Kırklareli’de de etkili olan tırtıl, bitkiyi kökten başlayıp yaprak ve çekirdek kısmına kadar yiyerek, büyük verim yitirilmesine niçin oluyor.
Edirne’de Karaağaç Mahallesi’nde görülen davet tırtılları, bitkinin neredeyse tamamını yiyerek zarar verdi.
DHA’nın haberine bakılırsa davet tırtılına karşı hareket geçen İl Ziraat ve Orman Müdürlüğü, şehir merkezi dahil olmak suretiyle Kurban Bayramı’nın 2’nci günü mesaiye başlayıp, tarlalarda araştırma yapmış oldu.
“En kısa zamanda ilaçlama yapılmalı”
Takımlar, üreticileri tırtıla karşı acil dronla havadan ilaçlama yapması mevzusunda uyardı.
İl Ziraat ve Orman Müdürlüğü’nden meydana getirilen açıklamada, şu şekilde denildi:
“Meydana getirilen incelemeler neticesinde, zararlının yaşam döngüsü dikkate alındığında zararı dokunan ile mücadelede önümüzdeki birkaç günün üreticilerimizin zarar görmemesi için ehemmiyet arz ettiğinden, kendi ayçiçeği tarlarında kontrollerini yaparak, zararı dokunan ile karşılaşmaları durumunda en kısa vakit içinde yer aletleri ve insansız hava araçları (dron) kullanılarak zaman kaybetmeden ilaçlı savaşım yapmaları gerekmektedir. İlaçlama meydana getiren çiftçilerimizin tarlalarında meydana getirilen kontrollerde tavsiye edilen deltamethrin 25 g./l. etken maddeli ilaçların zararlıyı tamamen öldürmüş olduğu tespit edilmiştir.”
“Arıcılar bilgilendirilerek ilaçlama yapılmalı”
Açıklamada ek olarak, “İlaçlı savaşım meydana getirecek olan üreticilerimizin ayçiçeğin çiçek döneminde bulunması sebebi ile ilaçlama yapılacak bölgedeki arıcılarımızı bilgilendirmesi ve ilaçlamalarını arıların etken olmadığı saatlerde yapması gerekmektedir” ifadesine yer verildi.
“Askeri bölgede drone uçuramıyoruz”
Çiftçilerinden Hüryan Hatikler, ayçiçeği tarlasının Türkiye-Yunanistan sınırına yakın olması sebebiyle dronla ilaçlama yapamadığını söylemiş oldu. Hatikler, davet tırtılının hızla yayıldığını belirterek, “Daha ilkin bölgemizde bunlar oluyordu fakat bu yıl süratli bir halde yayılmakta. 3-4 günlük bir vakaydı, en azından daha ilkin tedbir alabiliyorduk, ilaç atılabiliyordu.
Fakat bu yıl fazlaca süratli bir halde yayılmakta. Tırtıl diye tabir ettiğimiz bir böcek. Bundan sonrasında bunlar daha da büyüyecekler, ondan sonrasında zararları daha da hızlanacak. Şu anda bu şekilde fakat buna bir tedbir alınması lazım.
Lokal olarak gözükmekteyse de daha da genişlemiş vaziyette. Şu an yüzde 50-60 şeklinde gözüküyor fakat yarın bu yüzde 70-80’lere çıkar. Tedbir alınamaz bir durum olabilir. Bunun bir an ilkin tedbir alınmasına yarar var. Şimdilik kenardan kendi imkanlarımızla birazcık ilaç atıyoruz.
Bölgemizde askeri bölge olduğundan dron uçurma imkanımız da yok. Sınırda olduğumuz, birinci yasak bölge olduğumuz için dron uçuramıyoruz. Kendi imkanlarımızla 10 metre girebiliriz ya da ürünümüzü bir yerden bozacağız” dedi.
“Çiftçide şaşkınlık yarattı”
Ahmet Birincibubar da davet tırtıllarının geçen yıl mısır tarlasında görüldüğünü belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bu kurtlar geçen yıl mısırlarda vardı. Biz ilaç yaptık. Fakat burada ilaç asla tesir göstermedi. Her türlü imkanları sağladım. Fakat yemeğe devam etti. Bunların aşağı yukarı 1 hafta 10 gün ömrü var. Ondan sonrasında kendilerinden yok oldu. Fakat verdiği zarar korkulu. Mısırda mal yapmadı, boş kaldı, kilo tutmadı. Mısır zayıf oldu. Bu yıl gündöndülerde bu vakası yaşıyoruz.
Fakat gördüğümüz kurtla şimdiki kurt içinde fazlaca fark var. Örnek olarak, o kurt daha büyük, geniş. Bunlar daha ince. Fakat bunların cinsel bir başka. Ben senelerdir çiftçilik yaptığım için öyleki bir kurdun gündemde olmasını mucize olarak görüyorum. Biz gündöndüde bu ortamı ilk kez yaşadık. Kurdun yemesini ilk kez duyuyoruz. Çiftçide şaşkınlık yarattı.”
“Verim yitirilmesine niçin oluyor”
Edirne Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Erdoğan Yanılmaz ise davet tırtılının Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli olmak suretiyle tüm Trakya’da görüldüğünü söyleyerek, “Verim yitirilmesine niçin oluyor. Geçmiş dönemlerde de nadiren de olsa davet tırtılı zararlısına Trakya’da rastladık. Üreticilerimizin kendi tarlalarını takip etmesi gerekiyor.
Bilhassa çiçeklenme döneminde gidip tarlalarını denetim edip, eğer gerekirse kimyasal savaşım yapılmasında yarar var. İlaçlanması gerekir. Ziraat ve Orman Bakanlığı’nın önerilmiş olduğu zirai savaşım kataloğunda yer edinen ilaçları öneriyoruz.
Bunlarla ilaçlanması gerekir. İlaçlanmazsa verim kayıplarına niçin oluyor. Oldukça hasar verdiğinde, bir sapı bırakacak şekilde zarar verebiliyor. Fakat bunun bir ayçiçeği bitkisinde sayısı mühim.
Metrekarede 20’nin üzerindeyse bu zararı dokunan, alanda fazlaca fazla görülür. O vakit ilaçlanmasını öneriyoruz. Fakat azca olursa ilaçlanmasına gerek olmuyor, ekonomik olmaz” diye konuştu.
“Çiftçilere derin sürüm uyarısı”
Erdoğan Yanılmaz, çiftçileri tarlalarında derin sürüm yapma mevzusunda da uyararak, şu şekilde devam etti:
“Sonbaharda çiftçilerimiz ekonomik anlamda fazla harcama yapmamak için derin sürüm yapmadıkları için larva döneminde toprağın altında 5 ile 7 santim içinde kışı geçirebiliyorlar. Derin sürüm yaparlarsa, 5 ile 7 santimin daha da derinine indiğinde bunlar yok olabiliyor.
Fakat toprağın üst tarafında kaldığında uzun süre toprakta kalabiliyor. İlkbahar’da da zirai savaşım, yabancı ot mücadelesi yapılmadığında otların üstündeki larvalar sonrasında davet tırtılı ve kelebeğe dönüşerek görülmeye başlıyor.
İlaçlama döneminde şu anda ayçiçekleri fazlaca fazla polen ürettikleri için arıcıları uyarmak gerekiyor. Arıların etken olduğu dönemde ilaçlanması tehlikeli. Çevresinde bulunan gezginci arıcıları uyararak çiftçilerimiz ilaçlama yapabilirler.
Günün erken saatlerinde bir de akşam güneş kaybolmasına yakın bir dönemde ilaçlama yaparlarsa arılara da zarar vermemiş olurlar. Hem de larvanın etken olduğu dönemleri tercih etmekte yarar var.”
