Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Diyarbakır’da dikkat çeken ‘tabanca bırakma’ çağrısı! – Haber Gönder

Son dakika: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kışla Caddesi’nde düzenlenen zelzele konutları temel atma ve 1432 toplumsal konut ile 17 dükkanın anahtar teslim törenine katıldı.

Diyarbakırlıların ramazan ayını, gelecek Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı’nı kutlama eden Erdoğan, bugün bir kez daha dünyalar güzeli Dicle’nin incisi Diyarbakır’da olmaktan sevinç duyduğunu belirtti.

“Diyarbakır derler, bir yüce çınar, eğilir yıldızlar, dalına konar, senin toprağına, senin topuğuna bir diken batsa, benim yüreğimin ortası kanar.” dizelerini okuyan Erdoğan, sözlerini şöyleki sürdürdü:

“Diyarbakır’ı işte bu şekilde bir muhabbetle seviyoruz. Bu şehrin her taşında tarihin, medeniyetin nabzı atıyor. Peygamber yoldaşlarının izi sürülüyor. Dicle’nin ve Fırat’ın coşkusu, bereketi, asaleti bu şehrin her karış toprağında kendini belli ediyor. Şu anda karşımdaki görkemli topluluk aynen bunu haykırıyor. Verimli hilalin sembolü bu kent, kardeşliğin, barışın, beraber hayata devam etmenin timsali olarak hep başı dik durmuştur. Türküsünü ‘Sen gidersen benim başka kimim var’ diyerek yakan, birlik ve beraberliğinin ahdini yüreğine yazan bu şehri her şeyiyle seviyoruz.”

Diyarbakır’ın büyük şairi Ahmet Arif’in, “Bunlar engerekler ve çıyanlardır, bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bu tarz şeyleri, tanı da büyü.” dizelerini okuyan Erdoğan, Diyarbakır’ın kırk senedir ekmeğine göz koyanlara karşı birliğini, beraberliğini, kardeşliğini muhafaza etmenin mücadelesini verdiğini dile getirdi.

‘BUNLARIN DERDİ HİÇBİR ZAMAN DİYARBAKIR OLMADI’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte bu şehre ve insanlarına meydana getirilen yanlışların, zulümlerin bulunduğunu söylemiş oldu.

Müze ve kültür merkezi haline getirmekte oldukları eski Diyarbakır Cezaevi’nin, bunun şahitlerinden bulunduğunu özetleyen Erdoğan, şunları söylemiş oldu:

“Bunların hesaplaşmasını, onun evlatlarının canına, işine, aşına, ekmeğine, özgürlüğüne, haysiyetine göz dikerek hayata geçirmeye kalkanların zulmü, daha insafsız, daha vicdansız, daha ahlaksızdır. Kürt kardeşlerimi sokağa dökerek 51 yavrumuzu Diyarbakır’da maalesef öldürmediler mi? Şimdi bu Selo, nerede? Yasin Börü yavrumuzu bunlar şehit etmediler mi? Bu yavrularımızın üstünden otomobillerle geçerek bu tarz şeyleri şehit etmediler mi? Ya bunların derdi Kürt filan değil. Bunlar katil katil, bunlar terörist. Bu teröristlere 14 Mayıs’ta lüzumlu dersi vermeye var mıyız? Ben size inanıyorum. Öyleyse durmak yok.

Evlatlarının hasretiyle yanan Diyarbakır annelerine bile tahammül edemeyenlerin bırakın bu şehrin vicdanıyla, insanlıkla bile ilgisi yoktur. Esasen, bunların derdi hiçbir vakit Diyarbakır olmadı, Diyarbakırlının çilesi, derdi, talebi olmadı. Bunların söyledikleri o süslü cümlelerin gerisindeki gerçek kimlikleri, parasını verenin Türkiye’ye karşı kullandığı birer kiralık katiller ordusu olduklarıdır. Kollarına kim girerse onun çıkarı için kendi insanına, kendi topraklarına tabanca doğrultana başka ne denir? Eğer o şekilde olmasaydı baldıran zehri içme pahasına yürüttüğümüz çözüm sürecinde uzattığımız eli ısırmazlar, açtığımız yüreğe hançer saplamaya kalkmazlardı.”

‘BUNLARA VERİLEN GÖREV, EMPERYALİZMİN UŞAKLIĞINI YAPMAKTIR’

“Derdi Diyarbakır olanın, derdi Kürt kardeşlerimizin hakkı, hukuku olanın yapacağı iş, silahı bırakıp, bu ülkenin ayrılmaz bir parçası olarak ortak geleceğimizdeki yerini almaktır.” ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Fakat o şekilde yapmadılar. Bundan dolayı bunların bu şekilde bir irade sergileyecek salahiyetleri yok. Bunlara verilen vazife, emperyalizmin uşaklığını yapmaktır. Bunların siyasal parti kisvesi altında çalışan uzantıları aynıdır. Siz değerli ziyaretçilerimizin oyuyla, bu ülkeye, bu millete, bu milletin tüm değerlerine düşmanlık icra eden, ideolojik sapkınlıkları Meclis’e gönderenlerin Diyarbakır’a hizmet benzer biçimde bir çabası olabilir mi? Kandil’den ne diyorlar? Kandil’den Bay Bay Kemal’i destekleyeceklermiş. Oradan yönerge veriyorlar. Benim Kürt kardeşlerimi de bu şekilde aldatacaklarını zannediyorlar. Buna inanıyor musunuz? Buna ihtiyaç duyulan dersi 14 Mayıs’ta vermeye var mıyız? Öyleyse durmak yok. Bunlardan hangisinin kimin ne derdine derman bulunduğunu, kimin hangi yarasına merhem bulunduğunu gördünüz değil mi? Bunlar benim Diyarbakır annelerinin yavrularını dağa kaçırmadılar mı? O genç yavrularımızı Kandil’e kaçırmadılar mı? Orada bu tarz şeyleri rahatsızlık etmediler mi? Öyleyse bunlara, 14 Mayıs’ta zamanı bir ders vermeye var mıyız? Kafası da kalbi de gözü de bu ülkenin dışına dönük olanlardan ne bizlere ne bu topraklara hayır gelir. Üstelik bir de gittiler, bu ülkede Diyarbakır’a ve Kürt kardeşlerime en oldukca eziyet etmiş, tek parti faşizminin temsilcisi CHP’nin kurduğu masaya yancı yazıldılar.”

Diyarbakır ve ülkenin öteki 80 vilayetine, kendi insanından, kendi devletinden ve kendi gücünden başka hayrı dokunacak kimsenin bulunmadığını bildiren Erdoğan, tek dertlerinin, hiçbir fark olmaksızın ülkenin insanları ve evlatlarının geleceği bulunduğunu söylemiş oldu.

“Diyar diyar şu alemi dolaşsam, Diyarbakır benzer biçimde diyar bulunmaz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyleki devam etti:

“Biz bu şekilde inanıyoruz, görüyoruz ve davranıyoruz. Diyarbakır’ı bir avuç emperyalizmin karanlık hesaplarının mezesi hayata geçirmeye kalkanların karşısına da bu inançla çıkıyoruz. Bizim topraklarımızda başaramadıkları, Irak’ta başaramadıkları oyunu, Suriye’de tekrarlamaya çalışanlar bugün varlar, yarın olmayacaklar. Fakat biz bu coğrafyada, Tanrı’ın izniyle ilelebet kardeşçe yaşamayı sürdüreceğiz. Tüm hesapların bu gerçeğe nazaran yapılmasını isterim. Altını çizerek ifade etmek isterim ki milletimizin geleceğinde ne sokaklarında beyaz Torosların gezdirilmiş olduğu ne de dağlarında eli kanlı canilerin cirit attığı bir Türkiye fotoğrafına asla ve asla yer yoktur, olmayacaktır.

Iyi mi vesayetin, namluyla sivil siyaseti tutsak almış olduğu Türkiye’yi kabul etmediysek PKK’sından FETÖ’süne, terör örgütlerinin siyaseti yönlendirdiği Türkiye’yi de asla kabul etmeyeceğiz. Temel hakların yok sayıldığı bir Türkiye’ye rıza göstermediğimiz benzer biçimde bölücü örgütün milleti canından bezdirdiği bir Türkiye’ye de razı olmayacağız. Biz 85 milyonun kardeşlik içinde, birlik, dirlik, beraberlik içinde yaşamış olduğu müreffeh, özgür ve güvenli bir Türkiye istiyoruz. Bunun için çalışıyoruz. 20 yıl ilkin Diyarbakır neydi? Bugün hamdolsun Diyarbakır ne? Bu Türkiye’de asla kimse kökeninden, inancından, dilinden, kültüründen, kılık giysisinden dolayı horlanamaz, ötekileştirilemez. Bu Türkiye’de faili meçhullere, tehdide, tedhişe yer yoktur. Bu Türkiye vatandaşlarının güvenliğiyle hak ve özgürlüklerini aynı anda sağlayabilen bir Türkiye’dir.”

’14 MAYIS’TA YENİ BİR MİLLİ İRADE DESTANINI BERABER YAZACAĞIZ’

Erdoğan, “Biz milletimizle işte bu istikamette ‘Durmak yok, yola devam.’ diyerek bugünlere geldik. Ne vesayetin nobranlıklarına ne darbecilerin silahlarına ne terör örgütlerinin alçakça saldırılarına ne siyasal ve ekonomik tuzaklara boyun eğdik. Rabb’imize olan güvenimiz ve milletimizden aldığımız destekle girdiğimiz her mücadeleden anlımızın akıyla çıktık.” diye konuştu.

Şimdi yeni bir devrin, yeni bir mücadelenin ve yeni bir asrın eşiğinde olunduğunu söyleyen Erdoğan, “Cumhuriyetimizin ilk asrını, eksiğiyle fazlasıyla günahıyla sevabıyla geride bırakıyoruz. Geçtiğimiz 21 yılda, ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımları yardımıyla hamdolsun bu devrin eksiklerini mühim seviyede telafi ettik.” ifadelerini kullandı.

Artık Türkiye Yüzyılı’nın başladığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Türkiye Yüzyılı’nı, Diyarbakır’la birlikte inşa edeceğiz, milletimizi hayalleriyle birlikte buluşturacağız. Mazlum ve mağdurların gözyaşlarını birlikte sileceğiz. Ülkemizin huzuruna ve refahına göz dikenleri birlikte püskürteceğiz. Yönümüzü bir tek Hakk’a, hakikate yönelterek 14 Mayıs’ta yeni bir ulusal irade destanını inşallah birlikte yazacağız. Gelin, 14 Mayıs’ta ‘Yeter, söz de karar da milletindir.’ diyerek yeni şahlanışa birlikte imza atalım. Bu ülkenin tüm insanlarının hayallerini kucaklayan yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasayı beraberce yapalım. Bu çağrım, Diyarbakır’la beraber tüm Türkiye’yedir. Bu çağrım, 85 milyonun tamamınadır. Bu çağrım, kendisinin ve evladının geleceği için kaygı duyan herkesedir.”

“Şimdi bu meydandan o şekilde bir ses verin ki Mezopotamya coğrafyasında duymayan kalmasın.” ifadesini kullanan Erdoğan, “Diyarbakır, 14 Mayıs’ta ortak geleceğimize sahipleniyor muyuz? Diyarbakır, 14 Mayıs’ta 21 senelik kazanımlarımızı daha da ileri taşıyor muyuz? Diyarbakır, 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyor muyuz? Diyarbakır, 14 Mayıs’ta ‘Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam’ diyor muyuz?” sorularını yönelttiği alandakilerden “Evet” yanıtını aldı.

“Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, temeli atılacak zelzele konutlarının ve teslimi yapılacak ev ve iş yerlerinin hayırlı olmasını diledi.

SELAHADDİN EYYUBİ CAMİSİ AÇILDI

Merasim alanında, “Yedi düvelin birleşip yıkamadığı adam”, “7’li sülale lüle lüle, Kemal sana Allah’a emanet ol”, “14 Mayıs Türkiye için iftihar vakti”, “Adam kazanacak” yazılarının olduğu poster ve pankartlar yer aldı.

Diyarbakır anneleri de merasim alanındaki yerini aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının arkasından Diyarbakır’da yapımı tamamlanan 1432 konut ile 17 dükkanın anahtar teslimi gerçekleştirildi.

Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile bazı ailelere konutlarının anahtarlarını verdi. Meydana getirilen canlı bağlantı ile zelzele konutlarının temeli atıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen sonra beraberindekilerle yapımı 6 yılda tamamlanan, Diyarbakırlı iş insanı İhsan Arslan tarafınca Yenişehir semtinde yaptırılan Selahaddin Eyyubi Camisi’nin açılışını gerçekleştirmiş oldu.

Caminin açılış kurdelesini kesen Erdoğan, “Camimiz tüm ümmet için hayırlara vesile olsun inşallah. Maddi ve tinsel emeği geçenlerden de Rabb’im razı olsun.” dedi.

Törene, Hakkaniyet Bakanı Bekir Bozdağ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile İçişleri Bakanı Süleyman Asil da katıldı. (AA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Akşener banknotu cebinden çıkarıp sordu!

‘Altın bulduk’ Gelen mesaja cevap verince… ‘Rastlantı’ dediler

Sinan Oğan’dan gündem olan o soruya cevap!