Metin Külünk İBB Başkanlığı için AK Parti’den aday talibi bulunduğunu deklare etti – Haber Gönder

AK Parti’nin 2024 senesinde yapılacak olan mahalli seçimlerde İstanbul’da kimi aday göstereceği merak mevzusu olurken, ilk aday talibi belli oldu. AK Parti İstanbul eski Milletvekili Metin Külünk, İBB için aday adaylığını duyurdu.

SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞTI

Metin Külünk, toplumsal medya hesabından açıklamalar yapmış oldu. “Niçin adaylık yoluna çıktım? Bu sebeple ben bir İstanbul’luyum. Yola çıkmakla emr olundum.” ifadelerini kullanan Külünk açıklamasında şunları belirtti:

“Bana günde beş zaman “Beni nimetlendirdiğin doğru yola ilet!..” duası öğretildi. Gazaba uğramış ve sapmış olanlar hakkında uyarıldım. Nimet verilenleri hep merak ettim. Öğrendim ki; etrafı kutsal kılınmış şehirlermiş. Kudüs, Mekke, Medine ve bir de müjdelenmiş İstanbul benzer biçimde. Ülkemin yedi bölgesinden, İstanbul’un yedi tepesini fethetmeye gelenler; bu müjdeye mazhar olmak için yola çıkmış. Her biri Fatih olmuş; hamd için Fatiha okumuş! Bu sebeple Fatiha, merhametle adım atar ve Biz diye devam eder. Biz ve Acıma. İşte adaylık yolunda, benim iki yol azığım.

Ekmeği bölüşmek, beraber güç bulmak, zorlukları güvenerek aşmak, imkanları hepimiz için kılmak, selamı yaymak, günü çoğumuz için güneş kılmak, geceyi çoğumuz için tek örtü kılmak; merhametin bana vasiyetidir. Söz verdim merhamete; gözlerim acıma kuşları uçuracak; bir yetimin başını okşayacak; bir fakirin evine katık olacak, bir engellinin umudu duracak; bir öğrencinin geleceğini müjdeleyecek. Bir yaşlıya refah, bir işçiye hak, bir işverene hakkaniyet, bir çocuğa sevinç, bir gence emanet, bir hanıma güvence, bir ağaca koruma, bir kediye-köpeğe mama ve bir de her ayrılan sevdiğimize birer Fatiha sözüm var.

Ellerim de yemin etti; harama uzanmayacak, dertlinin elinden tutacak, emek verenin üstündeki el olacak, her dine, dile, ırka, yaşam tarzına uzanan esenlik eli duracak. Bir de yola revan olmuş ayaklarım var: her yere her insana hizmet götürecek. Her çağrıya gidecek; her gönül insanıyla hizmet için beraber yürüyecek. Ayağına çağrı etmeyecek; her İstanbul’lunun ayağına gidecek. Dertlere derman, ihtiyaçlara proje, umutlara enerji, hayallere destek verecek. Fakat acıma, yol arkadaşını asla unutmayacak: Biz!

See more

Niçin Adaylık Yoluna Çıktım

Bu sebeple ben bir İstanbul’luyum. Yola çıkmakla emr olundum.

Bana günde beş zaman “Beni nimetlendirdiğin doğru yola ilet!..” duası öğretildi. Gazaba uğramış ve sapmış olanlar hakkında uyarıldım.

Nimet verilenleri hep merak ettim. Öğrendim ki; etrafı… pic.twitter.com/Q7thQn2SYc

— Metin KÜLÜNK (@mkulunk) November 22, 2023

Bizi biz meydana getiren İstanbul’u yaşatacağız ilkin! Medeniyetimizin ve büyük devletimizin en büyük ulusal hazinesi İstanbul…

İstanbul, Zamanı kültürel mirası, Dünyayı bir birine kavuşturan köprüleri, dünyaya açılmamızı elde eden markaları, vatanperver, misafirperver insanları ve Türkiye’nin yedi bölgesinden derlenmiş tecrübesiyle hepimizi “Biz” yapmış oldu! Camilerde Sabah namazı buluşmaları, ekmek yolunda tanışma tatları, iş hayatında üretme sevdası, öğlen aralarında lokma paylaşımları, arı benzer biçimde her sektörde kazanç petekleri ve dünya kadar dilde dostluk derlemesi herkesi, her yerde “Biz” kıldı.

Vapurda sabah çayı ve simitte; hafta sonu boğaz pikniğinde, bir de adalar gezisinde; İstiklal caddesinde zarif yürüyüşlerde, Eyüp sultanda kabul edilmiş dileklerde; Çamlıcada aşklarda, Piyerlotide kırk senelik hatıralarda; İstanbul’un her tarafında “Biz” olduk! Hanım şefkati değmiş; Hanım eli değmiş yaşamı, baş tacı ederken; kabiliyetlerini vizyonla resmeden gençlere, yarınlarımızı emanet ederken; tecrübelerini bizlere liman kılmış büyüklerimize vefa gösterirken; İstanbul mevsimlerinde “Biz” olduk.

“ADAY OLMAYA MECBURDUM”

Bir de mahyalarda biz olduk. İftar sofralarında; sahur telaşlarında; bayramlaşmalarda biz olmayı yaşattık!… Hepsi İstanbul’la oldu!…İstanbul için yazılmış şiirlerde; hikayelerde; dillerde çiçeklenmiş İstanbul şarkılarında; Biz olmayı dillendirdik. Evet, acıma ve biz şehri: İstanbul! İstanbul’a, İstanbul yollarında “aday” olmaya mecburdum. Bu sebeple İstanbul öğretti bana; Yoldaş olmayı! Yolda kimseyi bırakmamayı. Yolu sevmeyi, yolda karşılaştıklarına hizmet etmeyi.

Fakat aday olmama bir sebep de İstanbul’dan gönderilmiş bir son Mektup oldu. “Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı!…” sözünün sırrından başlamış mektubuna İstanbul!… Yalnız kalmadığını, İstanbul sevdalılarının sessiz feryat bulunduğunu hatırlatmış. Depremin de, Deli projelerin de İstanbul gündemleri bulunduğunu; Finans merkezinden Gezim harikası özelliklerine kadar bir takım vizyonun İstanbul’un mücevherleri bulunduğunu belirtmiş ve duyduğu memnuniyeti dillendirmiş.

Fakat bir kalp kırıklığı, bir hüzün çeşmesi, bir akıl kızgınlığı yaşadığını açıkça belirtmiş. Fena yönetildiğini, idrak oyunlarıyla kuşatıldığını, sorunların çözümlerinin ertelendiğini ve en kötüsü İstanbul’lunun aldatıldığını söylemiş. Aslına bakarsan mektubu bu sebeple İnşirah suresiyle bitirmiş!

“Her zorluktan sonrasında bir kolaylık vardır!… Bir işi bitirip, dinlenir dinlenmez; yine bir işe koyul!” çağrısına kulak verdiğini söyleyerek bitirmiş son sözlerini İstanbul son mektubunda. Mektubu bitirdiğimde; kendimi yola çıkmış buldum!

Niçin Adaylık Yoluna Çıktım. Bu sebeple ben bir İstanbul’luyum. Yola çıkmakla emr olundum. Şimdi İstanbul’a hitaben mektup yazmak vakti. Karşılık vermek gerekir İstanbul’un son mektubuna! Ve ilk sözü doğru söylemek gerek! Bu sebeple İstanbul söze yanlış gireni; mektubunu okumadan yakan bir kent!

Ikimiz de sözün en güzeli ile başlamış olalım: Bismillahirrahmanirrahim!… ve tamamlayalım sözü: “Adaylık yoluna çıktım!… Bu sebeple milyonlarca insanla aynı yolda yürürken İstanbul’a aynı sözle seslenmeyi seviyorum: “Sevdim seni bir kere!…”

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ