DHA
Türkiye, kendi enerji kaynaklarına yöneldiği şeklinde madencilikte de arayışlarını daha duyarlı bir halde yürütmek amacını taşıyor.
Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İzmir’in Bergama kazasından maden işletmecilerine uyarıda bulunmuş oldu.
İş sağlığı ve güvenliğinden asla ödün vermeden, asla riske etmeden işletmelerin işletileceğini dile getiren Bayraktar, Erzincan İliç’te oldukca yakın bir zamanda yaşanmış olan kazayı hatırlattı.
“Altın üretimimizi kesinlikle, senelik minimum 100 tonlara çıkarmamız gerekiyor”
Bakan Bayraktar, İzmir’de ilk ziyaretini Bergama Organize Bölgesi’ne yapmış oldu. Peşinden Bergama Tecim Odası’nda toplantı salonunda sivil cemiyet kuruluşları temsilcileri ve muhtarlar ile bir araya gelen Bakan Bayraktar, burada şu açıklamalarda bulunmuş oldu:
Türkiye altın madeni mevzusunda da ciddi potansiyeli olan ciddi kaynağın rezervi olan bir ülke. Onun için Türkiye’de diyoruz ki altın madenciliğini kesinlikle geliştirmemiz lazım. Altın üretimimizi kesinlikle, senelik minimum 100 tonlara çıkarmamız gerekiyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde bunu yapabilmek için normal olarak ki insandan insan sağlığından vazgeçmeden, bunu ve çevreyi önceleyerek bu yatırımları yapmamız lazım. Bilhassa madencilik sektöründe çalışan arkadaşlarımızdan, bu toplantı vesilesiyle bunu yine istirham ediyorum.
“Denetimlerimizi daha da sıkılaştıracağız”
Bakan Bayraktar, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
Kıymetli dostlar iş sağlığı ve güvenliğinden asla ödün vermeden, asla riske etmeden işletmelerimizi işleteceğiz. Bu sebeple oldukca yakın bir zamanda bir kaza yaşadık biliyorsunuz ki; Erzincan İliç’te. Dolayısıyla asla bu tarz şeyleri istemiyoruz. Biz bu anlamda denetimlerimizi daha da sıklaştıracağız.
“Esas iş işletmelere düşüyor”
Fakat esas iş sizlere düşüyor. İşletme sahiplerine, işletmecilere orada çalışanlara düşüyor. Dolayısıyla, ‘güvenli madencilik’ diyoruz. ‘Çevreyle uyumlu madencilik’ diyoruz. Bu anlamda da ülkemiz dünyanın en verimli, maden açısından, en varlıklı ülkelerinden biri fakat bu tarz şeyleri doğru şekilde, sorunlu şekilde ekonomimize kazandırmamız lazım. Bunu yaptığımız süre Türkiye daha kuvvetli bir ülke olacak, daha kuvvetli bir ekonomimiz olacak ve birazcık ilkin ifade o sistemik sorunları da inşallah önümüzden çıkarmış olacağız.
