Türkiye, uzun senelerdir Müdafa Sanayii alanında yapmış olduğu yatırımların bir sonucu olarak, uzaya gitmesini sağlayacak roketlerin kapısını araladı. Averaj 40 senelik bir sürenin ve binlerce kişinin alın terinin peşinden, sonunda ROKETSAN çatısı altında yakın gelecekte görebileceğimiz bir roket ortaya çıktı.
ROKETSAN, Mikro Uydu Fırlatma Sistemi için roket geliştiriyor!
Şu anda Göktürk uyduları başta olmak suretiyle yerli ve ithal haiz olduğumuz tüm uyduları başta SpaceX olmak suretiyle yabancı firmalar vesilesiyle uzaya gönderiyoruz. Hatta gelecek yıl Ay’ın yüzeyine ilk teması gerçekleştireceğimiz programda da yerli olarak geliştirilen uzay aracını da atmosferin dışına Elon Musk’ın Falcon 9 roketi taşıyacak.
Fakat ROKETSAN, MUFA (Mikro Uydu Fırlatma Sistemi) isminde yeni bir roket geliştiriyor. İlk olarak ise 2026-2027 yıllarında denetim fırlatması yapılacak. Fakat ROKETSAN İleri Teknolojiler ve Sistemler Genel Müdür Yardımcısı tarafınca paylaşılan bilgiye gore rokette bazı yapısal değişimler yapılmış oldu.
Türkiye’nin bilinmeyen SİHA’sı tatbikatta boy gösterdi!
TSK tarafınca düzenlenen EFES 2022 tatbikatında, Lentatek Karayel SİHA da yer aldı. İşte Karayel özellikleri…
İlk tasarlanan versiyonda 100 kilograma kadar olan yükü, 400 km’ye taşıması planlanıyordu. Şu demek oluyor ki LEO yörüngesine götürmeye yetecekti. Fakat meydana getirilen geliştirmelerin peşinden yük kapasitesi 400 kilograma kadar çıkartıldı. Menzili ise 550 km civarında olacak.
Bunu başarabilmek içinse kriyojenik roket motor teknolojilerinin ağırlıklı olarak kullanılacağı belirtiliyor. Organik bu sistem yalnızca mikro uyduları taşımak için tasarlanıyor. Gene geliştirme aşamasında olan ve tahminen 2030’a kadar testlerine başlamış olacak diğeri 2 roket ise hem menzil hem de yük taşıma kapasitesi olarak 3 yada 4 katına ulaşacak.
Bunun yanı sıra bir diğeri gelişme TÜBİTAK tarafında yaşanıyor. TÜBİTAK SAGE Enerjik Sistemler Koordinatörü Ömer Sümer, gene kullanılabilir, dikey inişli roket çalışmalarını sürdürdüklerini söylemiş oldu. Organik bu aşamada donanım kadar yazılımın da oldukça önemli bulunduğunu SpaceX’in denemelerinde gördük.
Siz bu mevzu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı dikkatsizlik etmeyin!
