Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’dan 15 Temmuz hain darbe girişiminin 8’inci yıldönümüyle ilgili mühim açıklamalarda bulunmuş oldu. Kişisel toplumsal medya hesabından bir izahat meydana getiren Uçum, “Türkiye’nin siyasal birliği ve coğrafi bütünlüğünü korumak temel ve kalıcı kırmızı çizgimiz olarak aynen sürüyor.Teröre karşı ülke içi ve sınır ötesi kuvvetli savaşım daha da artarak devam ediyor. Aynı şekilde fetö çetesiyle emin mücadelede hiçbir yalpalama ve geri adım yok.” dedi.
“SON 8 YILDA DEVRİMCİ BİR DÖNÜŞÜM GERÇEKLEŞTİ”
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ülke Liderliğinde son sekiz yılda devrimci bir dönüşüm gerçekleştiren Türkiye, Cumhuriyetimizin müessese felsefesine ve Mustafa Kemal Atatürk’ün tam bağımsızlık hedefine uygun olarak fazlaca kuvvetli bir konuma geldi” diyen Uçum, Türkiye’nin yükselişi karşısında küresel emperyalizmin ülkemize saldırılarının bitmediğini ve yerli işbirlikçileriyle kurmuş oldukları tuzakların sürdüğünün altını çizdi.
Dış politikada ve iç siyasette emin duruşun devam ettiğini söyleyen Uçum, “Ulusal (ulusal) yargımız hukukun istismarına hiçbir şartta izin vermeyeceğini her aşamada ortaya koyuyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum’un açıklamaları şöyleki;
“Ülkemiz 15 Temmuz 2016’daki gerici ve faşist darbe ve işgal girişiminin 8’inci yıldönümünü karşılıyor.
Türkiye halkı sekiz yıl ilkin 15-16 Temmuzda 21’inci yüzyılın Ulusal Demokratik Halk Devrimini yapmış oldu. Türk Milleti 20’nci yüzyılda yapmış olduğu İstiklal Savaşıyla klasik emperyalizme karşı bağımsızlık için ulusal savaşım veren uluslara örnek olmuştu. Bu kez de 21’inci yüzyılda da küresel emperyalizme karşı varoluş ve bağımsızlık mücadelesi veren ulusal devletlere rehber oldu. Venezuella ve Bolivya pratikleri bunun kanıtıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ülke Liderliğinde son sekiz yılda devrimci bir dönüşüm gerçekleştiren Türkiye, Cumhuriyetimizin müessese felsefesine ve Mustafa Kemal Atatürk’ün tam bağımsızlık hedefine uygun olarak fazlaca kuvvetli bir konuma geldi.
Sadece küresel emperyalizmin ülkemize saldırıları bitmiyor, yerli işbirlikçileriyle kurmuş oldukları tuzaklar, yaptıkları operasyonlar devam ediyor.
Derhal yakın geçmişe bakarsak Türkiye 31 Mart 2024’de bir mahalli seçim yaşadı. Mahalli seçimlerde karşıcılık nispeten başarı göstermiş bir netice elde etti. Cumhur İttifakının birinci sırada çıkmasını elde eden %41’e yakın oyuna karşın dış misyonların teşvik ve tahrikiyle temsil alanlarında Türkiye’de bir fazlaca açıdan “köktencilik dönüşüm” olacağı beklentisi pompalandı. Anımsamak gerekirse “yeni dönem” ve “normalleşme” adı altında bazı gelişmelerin olacağı ve ülkemize “bahar” geleceği vurgulandı.
Örnek olarak Cumhur İttifakı dağılacaktı.
45 senedir istenen ne için istendiği belli olan fakat bir türlü açıkça ifade edilmeyen büyük koalisyonu (!) Ak Parti ve Chp kuracaktı.
Kavala ve öteki seyahat hükümlüleri özgür kalacaktı. Kobani davasındaki ceza kararları bozulacaktı. Fetö’yle mücadelede kararlılık azalacaktı.
Terörle mücadelenin mecburi bir şartı olan kayyum uygulamasından vaz geçilecekti. Hem yerelde hem TBMM’de terör vesayeti altındaki temsil ve terör destekçisi politika meşrulaşacaktı.
Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü müdafa politikası rafa kalkacaktı. Türkiye’nin terörle sınır ötesi mücadelesi bitirilecekti. Sonunda Irak ve Suriye’de uydu devlet kurulması kabul edilecekti.
Ülke içinde “terör problemi yok yetki devri meselesi var, Meclis göreve” siyaseti benimsenecekti. Yetki devri dayatmalarına boyun eğilip Türkiye’nin bölünmesinin önü adım adım açılacaktı.
Mecliste 400 ve üstü oyla her türlü yetki devrini ve her türlü geriye dönüşü içeren yeni anayasa yapılıp halka sorulmadan yürürlüğe konacaktı.
Türkiye tam bağımsızlık çizgisinden vazgeçip tekrardan batıcı projeler içinde yer alacaktı. Batıcı asimilasyon bu kez tüm toplumu teslim alacaktı.
31 Marttan sonrasında heyecana kapılan Türkiye karşıtı dış ve iç odaklar küresel emperyalizmin Türkiye’yi parçalama ve tutsak alma projesinin unsurları olan bu beklentilerin asla birine yönelik adım atamadılar.
Cumhur İttifakı granit şeklinde sağlam bir halde devam ediyor.
“ERDOĞAN NATO ZİRVESİNDE TÜM DÜNYAYA İLAN ETTİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Nato zirvesinde tüm dünyaya duyuru etti:
Orta Doğu’da bir terör devleti/uydu devlet kurulmasına asla izin vermeyeceğiz.
Nato’nun İsrail’le yapacağı her türlü antak kalma ve işbirliğini veto edeceğiz.
Ulusal dış politikada en küçük bir ödün yok tam tersine daha da güçlenen bir hat var.
Türkiye’nin siyasal birliği ve coğrafi bütünlüğünü korumak temel ve kalıcı kırmızı çizgimiz olarak aynen sürüyor.
“HİÇ BİR YALPALAMA VE GERİ ADIM YOK”
Teröre karşı ülke içi ve sınır ötesi kuvvetli savaşım daha da artarak devam ediyor. Aynı şekilde fetö çetesiyle emin mücadelede hiçbir yalpalama ve geri adım yok.
Türkiye’ye ihanet sayılabilecek ağır suçları içeren kesinleşmiş dosyalar ile aynı nitelikteki yürürlükteki dosyalara hukuku zorlayarak, hatta istismar ederek yol bulma gayretleri de sonuçsuz kalmaya mahkum. Ulusal (ulusal) yargımız hukukun istismarına hiçbir şartta izin vermeyeceğini her aşamada ortaya koyuyor.
Sonuçta liberal, tutucu ve seküler tüm “batıcılar”, iş tuttukları dış misyonlar ve emperyalist odaklar bir kez daha hayal kırıklığına uğradılar ve görünen o ki bu halleri ilelebet devam edecek.”
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2024/07/18939839-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}