MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Kurban bayramı için bir ileti paylaştı. Mesajdaki sert ifadeler dikkat dikkat çekti. Bahçeli yapmış olduğu açıklamada, “Gerçekleri çarpıtarak, fason teklifleri sıcak tutarak, fiyaskoya dönmüş anlayışlarını münafık taktiklerle kapatmaya emek vererek kendilerine siyasal nefes borusu açmaya heveslenenlerin gayeleri boş, gayretleri boşunadır. Yumuşama mesajlarına özenle gizlenen ve sarılan yalan, dedikodu ve karacılık kampanyasının hangi kurnaz emellere, hangi sakat hedeflere odaklandığı azca yada oldukca bellidir.” ifadelerine yer verdi.
Kurban Bayramı mesajı paylaşan Bahçeli şu ifadelere yer verdi;
İnsanlığın sulh, rahatlık, refah, istikrar ve güvenlik özlemlerinin sekteye uğramış olduğu bir devrin tüm sancıları geniş çapta yaşanmakta ve yaşatılmaktadır.
Içsel zayıflıklar, dayanışma ve yardımlaşma irade zayıflıkları, empati hissiyatındaki zedelenmeler maalesef dünya genelinde ciddi düzeylerde havi ve hakimdir.
Daha uygar, daha çağdaş, daha mutlu, daha müreffeh bir ortak geleceğin inşa çabalarında gözle görülür darboğazların varlığı ve yaygınlığı hakikaten de inkâr edilemeyecek boyutlardadır.
Müesses internasyonal seviye ahlaken, hukuken, vicdanen ağır sarsıntı geçirmekte; bu sarsıntının toplumsal, siyasal ve ekonomik neticeleri insanlığın yaşamış olduğu içsel krizle eklemlenince vahim bir dünya tablosu tezahür etmektedir.
Çivisi çıkan, zembereği kopan, meşruiyet temeli bozulan bugünkü insanlık döneminden yegâne kurtuluş reçetesi, aslolan anlamına muvafık insan haklarına, faile ve fiile gore farklılaşmayacak evrensel hukuk ilkelerine bağlılık ve riayettir.
Şu çarpıcı hususu bilhassa ve kaygıyla ifade etmek isterim ki, evlatların katledildiği bir dünyanın uygarlık vaazı, özgürlük vaadi ham hayalden öte bir anlam taşımamaktadır.
İnsani felaketlere savrulmuş bir dünyanın acıma iklimi kurak, muhabbet iradesi bulanık ve kuşkuludur.
Soykırım suçunun açıkca işlendiği bir dünyada insani miras ve emanetlere saygı ve sadakatten bahsedilmesi eğer saflık değilse ileri düzeyde saptırmadır ve hatta sapkın bir istismardır.
Milyarlarca insanoğlunun mağduriyet kapanına sıkışarak gelir, servet ve eşit hak dağılımı adaletsizliğine gömüldüğünü dikkate aldığımızda; aynı şekilde açlık, yoksulluk, zulüm, terör, göç ve öteki pek oldukca sorunla boğuştuğunu hesaba kattığımızda küresel ve bölgesel merkezli haksızlığın sürdürülebilir olmadığı net olarak anlaşılıp teyit edilecektir.
Dünyanın kaotik bir çıkmaza sürüklenmesine rağmen Cumhuriyet’in yeni yüzyılında Türkiye’miz etkili ve müstesna bir görüntü çizmektedir.
Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleri umutları yeşertmiş, tarihin çağrısıyla istikbalin çehresini aydınlatmıştır.
Toplumsal ve siyasal istikrarı tahkim ve takviye edecek ekonomik toparlanma ve serpilme süreci de oldukca şükür ufukta görülmüştür.
Bu yüzden devletimizde anormal hiçbir şey yoktur, hatta normalleşme safsatalarıyla milletimizin sinir uçlarını tahriş edecek gizli saklı gündem teşrifatçılarına ikna olacak ve saygınlık edecek de olmayacaktır.
Gerçekleri çarpıtarak, fason teklifleri sıcak tutarak, fiyaskoya dönmüş anlayışlarını münafık taktiklerle kapatmaya emek vererek kendilerine siyasal nefes borusu açmaya heveslenenlerin gayeleri boş, gayretleri boşunadır.
Yumuşama mesajlarına özenle gizlenen ve sarılan yalan, dedikodu ve karacılık kampanyasının hangi kurnaz emellere, hangi sakat hedeflere odaklandığı azca yada oldukca bellidir.
Bir yanda yumuşaklık pozu veren, öteki yanda meşrep ve müktesebatında taşıdıkları nefret ve öfkeyi sağanak halinde yağdıran siyasal pinti ve hırçın zihniyetlerin ikiyüzlülüğü bugünlerde utanç verici düzeylerdedir.
Kutuplaşmayı törpülemek yerine kurnazca tahrik edenler, husumeti örselemek yerine bayağı şekilde taçlandırıp tasdikleyenler elbet milletimizin bakış açısından ve gönlünden kaçamayacak aciz ve acıklı durumdadır.
Üstelik fitne/fesat kışkırtıcılığı yaparak kutlu davamızı, fedakarlık ve inanç numunesi camiamızı Türk düşmanlarının siparişiyle sorgulamaya, yargılamaya ve terörize etmeye kalkanlar Tanrı’ın şahitliğinde ifade ediyorum ki, bedelini hakkaniyet ve millet nezdinde oldukca ağır ödeyeceklerdir.
Hakkımızı, hukukumuzu korumak için çaba sarfetmek onur konumuzdur.
Ne hakkımızdan, ne hukukumuzdan, ne de şerefimizden ödün verilmeyecektir.
Puslu havada Müslüman mintanı giyen iblisin şirret tuzakları boşa çıkarılacaktır.
Dileğim ve temennim, bayram günleri münasebetiyle her insanın bir vicdan muhasebesi yapması, dürüst ve samimi şekilde gündemdeki meseleleri ele almaları, sabır ve tahammül eşiklerimizi zorlama yanlışından derhal dönmeleridir.
Bayram demek sulh, sevgi, saygı, anımsama ve kardeşlik anlama gelir.
Sadece kardeşliğin yada barışmanın tek yanlı olması akıl dışılıktır.
Ulusal vuslatı siyasal vurgunculukla kundaklamaya azmedenlere müsaade edilmeyecektir.
Bayram sürecinde, kendi iç dünyamızı, çevremizle kurduğumuz bağlantı ve ilişki ağlarını yüreklice değerlendirmeye ve yeni baştan ayrım etmeye müştereken ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim.
Anlaşılmaktan ziyade anlamaya, dayatmadan ziyade diyaloğa, kutuplaşmaktan ziyade kucaklaşmaya, ihtilaftan ziyade irade ve istikbal mutabakatına doğru kalıcı bir geçiş sağlam ve sahici adımlarla gerçekleşmelidir.
Ne var ki bahse mevzu bu geçiş kalıcı ve köklü olmalıdır.
Kurban Bayramı’nın etik ve içsel zenginliğiyle yepyeni bir uzlaşma sürecinin yollarını açabilir, karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı kuvvetli bir devrin ihyasını da elbirliğiyle başarabiliriz.
Ne kadar birlik ve beraberlik içinde hareket edebilirsek o denli kuvvetli olacağımız bilhassa bilinmelidir.
Türkiye’nin ve Türk-İslam medeniyetinin maruz kalmış olduğu karanlık senaryoları tesirsiz hale getirmek, üzerimizde oynanan oyunları bozup atmak her şeyden ilkin milletimizin engin ve zamanı mukavemetine bağlıdır.
Doğudan batıya, kuzeyden güneye büyük bir aile olan Türk milleti; bayram şuuruyla, hakkaniyet ve hakkaniyetin mihveri bulunduğunu her saha ve zeminde, bunun yanında dosta da düşmana da kanıtlama edecek dirayete, kabiliyete ve kapasiteye fazlasıyla haizdir.
Türkiye ve Türk vatanı 85 milyon Türk vatandaşının yeryüzü cennetidir.
Ayrılmamızı, bölünmemizi, birbirimize düşmemizi planlayan tüm odaklara verilecek en etkili yanıt tek ses, tek nefes, tek yürek, tek bilek halinde duruş göstermektir.
Bu sebeple biz Hakkari’de kesilen kurbanın duasını Tekirdağ’da meydana getiren, Şırnak’ta takdim edilen ikramı Ankara’da alan, İstanbul’da uzatılan eli Batman’da tutan, Yozgat’ta akan gözyaşını Mersin’de silen büyük bir milletin evlatlarıyız.
Besmeleyle kesilen her kurban, sıkılan her el, gülücükler saçan her yüz, özlem akşamlarından sonrasında şafakla doğan her vuslat birliğimizin harcı, dirliğimizin onur kubbesidir.
Kurban ibadetimizin kabulünü Cenab-ı Tanrı’tan arzuluyorum.
Şehit ailelerimizin, aziz milletimizin, Türk-İslam âleminin kutsal Kurban Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum.
Tüm babaların “Babalar Günü”nü kutlama ediyor, en iyi dileklerimi sunuyorum.
Yurt içinde ve yurt haricinde yaşayan aziz yurttaşlarımıza bilvesile saygı ve sevgilerimi sunuyor, Hac farizası için mukaddes topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin ibadetlerinin kabulünü niyaz ediyorum.
Dokuz günlük dinlence münasebetiyle yola çıkan, tatile giden yada sıla-i rahime gezi eden yurttaşlarımızın can güvenliklerini riske atmamaları için trafik kurallarına harfiyen uymalarını hassaten rica ediyorum.
Bayramımız kutsal, devletimiz ve milletimiz var olsun diyorum.
Aziz vatandaşlarımı saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2024/06/18875087-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}